Julian, bu sabah Türkiye saatiyle 11.30'da kendi isteğiyle, sokakta gördüğü bir polis memuru ile birlikte Lonrda'da bir polis karakoluna giderek teslim oldu. Kendisine çok nazik davranıldı. Bir saat süren ilk sorgusundan sonra tutuklandı. 14 Aralık günü yapılacak duruşmasına kadar tutuklu kalacak. Karakolun önündeki basın ordusuna sızan ilk sözleri, ABD kriptoları nedeniyle insan hayatını tehlikeye attığı iddialarına, "Bu süre zarfında bizim açıklamalarımz nedeniyle kimsenin hayatı tehlikeye girmedi, ama ABD geçtiğimiz aylar içinde binlerce insanı öldürdü" oldu. Julian'ın diğer sözü, tüm genç devrimcilerin hoşuna gitti: "We are the underdogs."
(İşte bu hoş!..)
WikiLeaks'in belgeleri kimseyi tehlikeye atmadı...
Amerikalı görünce şakıyan AKP'li XXXXX'ler bunun şahidi ve kanıtı olmalılar.
(Ayrıca... O isimlerin kaç adet 'X'den oluştuğu, 'X' sayısı çok şey söyleyebilir!)
AKP'liler, WikiLeaks belgelerinin bir İsrail komplosu olup olmadığını da, Amerikan belgelerinde adı 'X'lerle verilen bürokratlarına sorabilirler.
Almanya, böyle köstebeklerden birini ortaya çıkardı ve hemen kovdu...
Ne demekse, "Cadı avı yapmak istemeyen" köstebeksever AKP Hükümeti, kendi köstebeklerini kovmuyor, koruyor!..
(Acaba İngilizce bilen adam kıtlığı mı var?!..)
WikiLeaks dün de, ABD için dünyada hayati önemdeki yer ve kuruluşların listesini yayımladı. Bugünkü gazeteler, bu haberlerle doluydu. (Türkiye'de: Boğazlar, Bakü-Ceyhan boru hattı ve iki Türk metal firması)
Lulian şimdi mahkemede konuşabilir ve bütün dünya da onu dinleyebilir...
Dünya siyasetini allak bullak edebilecek 1.4 GB büyüklüğünde bir dosyayı şifreleyerek, yüzbin kadar kişinin indirmesini sağladı. Kırılması kesinlikle imkansız bir şifreyle korunan dosya, Julian'a fazla sırnaşıldığı takdirde açıklanacak.
Bu arada başka şeyler de oldu.
Mesela, WikiLeaks'e bağış toplayan internet hesabının sahibi olan İsviçre bankasının sitesi, banka hesabı kapatınca çökertildi.
Daha önce Amerika'nın Vietnam'da işlediği suçları 68'liler devrinde açıklayan bir emekli asker de, WikiLeaks sitesini listesinden silen Amazon'u protesto etti. Protestolar sürüyor.
Son haber, Julian'ın serbest bırakılması için kefalet ödemeyi öneren kişilerin ortaya çıkması. mahkeme bunu reddetti, ama WikiLeaks'e destek her kesimden geliyor. Aralarında nisbeten zengin sayılabilecek birkaç kişi de var.
Diğer haber Twitter'da, bazı büyük gazete redaktörlerinin, yayınlanan WikiLeaks dosyalarının seçiminde gazetelerin pek bir etkilerinin olmadığını anlattığı haberiydi.
Julian'ın avukatı, İsveç'deki davanın "siyasi bir dava" olduğunu açıkladı.
İşin aslı şu: Julian bu Ağustus ayında İsveç'de iki kadınla cinsel ilişkide bulunmuş. Kadınlardan biri (veya ikisi), Julian'ın onu korunmadan sevişmeye zorladığını iddia ediyor. Julian bunu reddediyor. Ama bunun için Julian'ın kırmızı bültenle tüm dünyada aranması, olayın siyasi olduğu kuşkularını güçlendiriyor.
Julian'ın avukatı, onun ABD'ye teslim edilmemesi için çabalıyor. Bu, şimdilik söz konusu değil. ABD'de bazı çevreler onun ABD'de yargılanmasını istese de, Washington'da haala hakimler var.
(Bak buna en çok AKP'li "Müslümanlar" şaşırır ABD'li Müslümanlar değil!..)
Julian'ın ABD'ye teslim edilmesi, küçük bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Bu arada, burada tahmin ettiğimiz oluyor ve "Komplo teorisi komplosu!" işliyor!
(Bkz. iki gün önce bu blogda çıkan yazı)
İslamcılığın amentüsü 'Antisemitizm'e, İsrail'in dünyadaki her ota maydanoz olabilecek kadar büyük gücüne, İsrail'in herşeye kadir olduğuna din gibi inanan Hükümet'i İsrail oynatmaya başladı gibi.
İsrail'in gücüne bu kadar inanan, bu kadar çok "devlet adamı"nı İsrail'de bile bulmak güç.
İşte bu yüzden, İsraillilerin WikiLeaks olayına sevindikleri belli. Çünkü böyle olaylardan sonra bütün Emevi devletleri, İsrail'in herşeye kadir bir güç olduğuna yeniden iman ederlerdi; o ülkelere şimdi bir de Türkiye katıldı. Ve aman, "herşeye kadir" İsrail hakkımızda yeni belgeler yayınlatmasın diye, İsrail'le aradaki buzları çözüverdiler!
(WikiLeaks'in bundan haberi olmadığı kesin!.. Yakında duyarlar ve çok gülerler herhalde.)
Julian, chat yaparken, Türkiye ile ilgili sorularla ilgilenmemişti. Belge sayısı çok da olsa, WikiLeaks'i Türkiye pek ilgilendirmiyor. Belgelerdeki asıl konu, ABD'nin itibarı ve Irak.
O inanılmaz çapsızlığıyla, Türk Hükümeti'nin kendini bu kadar önemsemesi, tam bir komedi.
(Bütün bu olaylar, aslında AKP'ye karşı İsrail komplosuymuş. Yani İsrail, kendisi dahil -İsrail hakkında ikibin kripto var-, ABD'yi, Avrupalıları falan, aslında AKP için yakmış!)
Hükümetin vasatlığı, dünyadan bi-haber olması, olmayan analiz kabiliyeti falan biliniyordu. Ama son olaylarla birlikte sergilediği, "Her şeye kadir ulu İsrail" itikadı, cahillik ötesi bir durumdur.
Hele Davutoğlu'nun, "Osmanlı Milletler Topluluğu kuracağız" açıklamaları, kırmızı bir Yeni Osmanlı haritası göstermesi, Amerikan Rambo serisi ve İngiliz James Bond filmlerindeki jeostrateji seviyesinde. Çok heyecan verici bir şey, çünkü insan kendini sinemada sanıyor!.. Koskoca bir dışişleri bakanının 21'inci yüzyılda kendi kendine böyle film açıklamalar yapması çok komik!..
(Artık onun hakkında "Tehlikeli bir adam" denmiyordur, "Filim bir adam" deniyordur herhalde!)
Tek tek devletlerin görünmediği o yekpare kırmızı haritadaki devletlerin ve milletlerin de bu haritadan haberi var mı?
(Varsa, bundan sonra sadece ABD'lilere değil, Türk diplomatlara karşı da dikkatli ve soğuk davranacaklardır.)
Sadece otuz tane belge yetti. WikiLeaks turnusol kağıdı işlevi gördü, Hükümet ve XXXX'leri dünyaca ünlü oldular.
Ak koyun kara koyun belli oldu.
Şimdi onları güdecek bir TurkoLeaks aranıyor.