Sistemin cinsiyeti ve kadınsı değerlerin önemi hakkında

Kadınsı değerlerin önem kazanması ve gelecekte daha büyük anlam taşıyacak olmasının sistemle ilişkisini göstermek son dece önemlidir. Gelecekte kadınsı değerler neden yükselecektir ve nedir bu kadınsı değerler.
En başta anlaşılması gereken, kendi erkekliğiyle sorunlu bazı tiplerin yanlış anladığı üzere dünyanın dişi/anaerkil bir yer olmasından bahsetmiyoruz burada. Dünya, bazı bakımlardan fazla erkek/ataerkil (gerçi bundan elli yıl öncesine nazaran daha anaerkil olmuştur) ve daha dengeli bir yer olabilmesi için daha dişi bir yer olmak istikametinde ilerlemektedir ve bundan daha doğal, daha doğru birşey olamaz.
Kapitalist sistem ilk haliyle çok ataerkil bir sistemdi. Bunu, duygulara ve gönül faktörüne metelik vermeyip mantığa ve soğuk paraya değer vermesinden anlıyoruz. Roswita Scholz'un deyimiyle kapitalizmin cinsiyeti erkektir. Bu düzendeki "değerler ayrılığı" (hatta yarılması) da bunu çok net bir şekilde gösterir. İş'ten sayılmayan "ev işleri", çocuklara bakmak ve onları yetiştirmek, yemek yapmak gibi işler ve türevleri -yani bugün hayat kalitesiyle doğrudan ilintili sayılmaya başlanan hakiki işler- dişi/anaerkil işlerdir. Kapitalizmin, parayla ölçülemeyeb işler ve konularda (analık gibi, sevgi gibi. Duygu gibi vs.) ne kadar aciz olduğunu ve böyle sahici hayatı kategorize edemeyip denklem dışı bıraktığını biliyoruz. Şimdi kadınlardan, onların güçlü olduğu faktörleri öğnmenin vakti. Bu faktörler bilinen, ama topluma asla "yakıştırılamayan", çünkü bir tür zayıflık sayılan yanlar; mesela duygusallık (sevecenlik/empati), sezgilere önem vermek, korumacılık/analık (özellikle mazlumları ve tabii çocukları), dış görünüme önem vermek (bu faktör kadınlar sayesinde zaten sağlam kökler salmıştır) ve elbette kültür/sanat konusunun çok daha büyük önem kazanması, dayanışmacı akıl ve ekonomi...
Sanal finans kapital merkezli global sistemin dönüşmesi -şekilde görüldüğü gibi- kuru sosyoekonomi veya tartışma/laf malzemesinin çok ötesinde bir durumdur ve asıl hedefi insanın eski dengesine yeniden kavuşması ve bu yoldan kendi içinde kalıcı bir iç huzurunu inşa etmesidir. Bunun için, hem kadın-erkek yanların dengesini sağlamak, hem de düşüncenin iki temel biçiminin (sezgisel/görsel-sözel/rasyonel) dengesini sağlamak, bu büyük prosesin iki -görünür- önemli bileşenidir. Kadın faktörü (aslında evrimci bir faktör olmasına rağmen) bu nedenle devrimci bir özellik taşımaktadır.