Perşembe günü, İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, Rusya'da 21 Haziran salı günü düşen Tupolev-134'e dikkat çekti. Düşen uçakta ölen 40 kişiden beşi, İran'ın Buşehr şehrindeki atom reaktöründe çalışan kilit bilim adamları (tıklayınız).
İran, yıllardır ısrarla, atom silahları yapmadığını, barışçı atom enerjisine sahip olmak istediğini söylüyor. İran'ın atom silahlarına sahip olması, Ortadoğu'daki dengeleri tamamen değiştirebilecek kadar önemli. Haziran ayının ikinci yarısında İran Devrim Muhafızlarının (Sepāh-e Pāsdārān-e Enghelāb-e Eslāmi) Farsça haber bülteninde, yeraltında bir atom bombası denemesi yapılacağı haberinin yer aldığı iddia ediliyor. Bu haber tekzip edilmedi. Tam da bu bilgilerin geldiği günlerde, memleket iznine giden Rus atom uzmanlarının uçağının düşüp aynı anda ölmeleri dikkat çekici. Moskova, bazılarının adlarını gizli tuttuğu bilim adamlarının Rusya için büyük kayıp olduğunu açıkladı.
Diğer dikkat çekici olay, uçağın düştüğü günün ardından Ahmedinecad'ın "Atom silahları yapmaktan artık korkmuyoruz" demesi.
Türkiye'de seçimlerin yapıldığı 12 Haziran günü ise, füze savunma sistemiyle donatılmış Amerikan savaş gemisi "Monterey", (Montrö anlaşmasına aykırı olarak) Türk Boğazlarından geçerek Karadeniz'e açıldı. Rus Dışişleri Bakanlığı bunu protesto etti (ama konu hakkında tek bir Türk gazetesi tek satır bile yazmadı). Ukrayna ile ortak askeri tatbikat, bu olayın "resmi" nedeni gösterildi. Bu Amerikan gemisi, üzerindeki roketler nedeniyle stratejik önemde; şu anda Rusya'nın büyük bölümünü ve İran'ın her yerini vurabilecek pozisyonda bulunuyor. İran'ın atom silahlarına sahip olmasıyla Ortadoğu'daki 17'inci yüzyıldan beri süren Sünni-Şii dengesi, Sünnilerin ve tabii Türkiye'nin aleyhine değişebilir. Ortadoğu'nun tam da Arap devrimleri tarafından sallandığı ve bu devrimlerin İslamcı Koalisyonu'nun aleyhine işlediği günümüzde (Bu koalisyon: İslamcı İran, Neo-muhafazakar Türkiye, Esad ailesinin Suriye'si, Hamas ve Hizbullah'tan oluşuyordu. Arap devrimleriyle fena halde sarsıldı ve etkisini büyük ölçüde yitirdi) İran ve Rusya'dan gelen haberler pek hayra alamet değil, ama umarız bu "gizli" gerginlik gene öyle gizli kalır ve kimsenin haberi olmadan gene "gizlice" gevşer, Türk köşe yazarları da "Türkiye'de neden yakışıklı gazeteci olmadığı" cinsinden "önemli" sorunları tartışmaya devam ederler!..