NATO, ağırlığını Türk Ordusu'nun oluşturacağı bir askeri operasyonla Suriye'yi işgale mi hazırlanıyor? WorldNetDaily'de Aaron Klein imzalı bir yazının başlığı, NATO'nun yeni bir savaşa hazırlandığı şeklinde. Suriyeli bir diplomatın sözlerine dayanan ve salı günü (4.10.11) yayımlanan haberde, halen NATO birliklerinin Türkiye'de işgal hazırlıkları yaptıkları söyleniyor. Suriyeli diplomat, Rusya'dan silah yardımı gördüklerini, mesela S-300 roketleri aldıklarını, ama Rus desteğinin kesilebileceğini, ABD ve AB'nin Rusya'ya ekonomik teşvikler yaparak bu desteğin önünü kesebileceğinden endişe duyduklarını da anlatmış. Ruslar, Suriye'de halen "askeri danışmanlık" sıfatıyla bulunmaya devam ediyorlar.
Tam da bu haberin internete düştüğü gün, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, olası bir NATO saldırısından sözetti. Esad, Ortadoğu'yu ateşe vermekle tehdit ediyor. Esad'ın sözlerini Rusların RIA Novosti ajansı da dün abonelerine ayrıntılarıyla geçti. Bunun, Türkiye'yi de dolaylı olarak ilgilendiren bir yanı var. Esad'ın İran Fars ajansı tarafından yayımlanan açıklaması, 9 Ağustos günü Ahmet Davutoğlu'na söylediklerinin birebir aynı olabilir mi?
Esad, Suriye'ye saldırılması halinde İsrail'i yüzlerce roketle vuracağını söylüyor! Bu detayı da, İran'ın resmi haber ajansı Fars yayımladı. Aynı kaynağa göre Esad, NATO ile Suriye arasında arabuluculuk yapan Davutoğlu'na, İsrail'i nasıl vuracağını söylemiş. Esad'ın haberde geçen sözleri aynen şöyle: "Şam'a karşı herhangi bir çılgınca adım atılırsa, en fazla altı saat içinde yüzlerce roketi ve topu Golan tepelerine getirtirim ve onları Tel Aviv'e doğru ateşletirim".
Esad, Davutoğlu'na başka birşey daha, Suriye'ye bir saldırı halinde İran'ın da karşılık vereceğini söylemiş -ki çok mantıklıdır, çünkü Suriye düşerse onu İran izler. NATO Suriye'ye saldırılırsa İran, İran körfezindeki Amerikan gemilerine saldıracakmış, üstelik Esad'ın sözleriyle: "Bütün bunlar üç saat içinde olacak. Onu izleyen üç saat içinde de İran Amerikan gemilerine saldıracak. Amerika'nın da Avrupa'nın da çıkarları tehlike altına girecek."
Türkiye-Suriye arasında yapılan gizli bir görüşmeyi bizzat İran resmi ajansının bu şekilde açıklaması, İranlıların Esad'ın sözünün arkasında olduklarını gösterir...
Bu durumda Türkiye'nin İsrail düşmanlığının laftan başka pek bir kıymeti-harbiyesi olmadığı, iç politikaya/tribünlere yönelik bir tür "PR çalışması" olduğu anlaşılıyor. Türkiye'nin Suriye'ye ve İsrail'e bu kadar sertleşen dilini açıklamanın, birbiriyle bağdaştırmanın ve anlayışla karşılamanın imkanı yok...
Heşey çok geç olmadan, çok kesin ve net bir biçimde savaşa karşı çıkmak gerek. Suriye'ye saldırmak da ne demek?!..