ABD'den sonra Çin'de çöküş yaşanabileceğini, beş yıl kadar önce belirtmiştik. Kriz esnasında da, Çin'in kısa bir yükseliş devri yaşayıp, dünya ekonomisinin yeni merkezi olabileceğini ama bunun ardından Çin'le birlikte daha büyük bir çöküşün gelebileceğini yazmıştık. Bunun somut nedenleri, bu iki ekonominin öz itibariyle aynı şey (neoliberal global ekonomi) olduğunda yatmaktaydı ve sanal paranın akış karakteriyle ilgiliydi. Şimdi Çin, ABD'nin 2007 yılı finans krizine benzer bir durumun eşiğinde duruyor. Ben, Çin'in ABD benzeri çöküşünü daha sonra beklerdim ama iki önemli uzman, bu yaz aylarında krizin başlayabileceğini söylüyorlar. Fransanın en büyük ve en eski üç bankasından biri olan Société Générale'in "alternatif" (yani kendilerinden "aykırı" düşünmeleri bekelenen) iki başdanışmanı, İsviçre'nin Tagesanzeiger gazetesiyle bir mülakat yapmışlar (26.5.2011). Daha önceki tahminlerinde de pek yanılmayan Dylan Grice ve Albert Edwards, Çin ekonomisindeki devlet/ÇKP kontrolünün fazla abartıldığını düşünüyorlar. En ürkütücü olanı, bizim de burada değindiğimiz "Çin balonu" değil...
Ürkütücü olan, Çin devletinin -kriz belirtilerine rağmen- ekonomi üzerindeki kontrolü kaybetmiş olması...
Danışmanlar, şu anda yapılan tek şeyin, zaman kazanmaktan ibaret olduklarına dikkat çekiyorlar ve krizin nasıl "etkisizmiş" gibi gösterildiğini anlatıyorlar ve kriz gel-gitlerinin hızlandığını (yani daha büyük sıklıkla krizler beklenmesi gerektiğini) söylüyorlar. Edwards'a göre Çin, asıl büyük balon. Çünkü ortada dolaşan sanal paranın "en güvenli" gördüğü ve aktığı yerlerin başında geliyor. Çin'in döviz rezervleri, ABD'nin yarısını satın alabilecek miktarlarda geziniyor! Ama Dolar kurunu stabilize edebilmek ve öyle tutabilmek için Çin, Dolar alıp istifliyor. Danışmanlar, bu "yığma" olayında önemli bir sorun görüyorlar. Bilindiği üzere Çin, Renminbi (Yuan) kurunu düşük tutuyor. Pek dikkat çekmeyen, ama önemli bir sorunu gizleyen bu duruma göre Çin ekonominin çılgın gidişini kontrol edemiyor ve mesela ürün satış fiyatlarını yükselten firma yöneticilerini hapis cezalarıyla tehdit ediyor. Enflasyon yükseliyor ve Çin yönetimi -Yunanistan'ın yaptığı gibi- ekonomi verilerini/sayılarını manipüle ediyor.
Çin'deki kontrolsüz büyümeyi artık Çin de kontrol edemiyor. Enflasyonun artışı buna bir fren olabilirdi (Çin'de enflasyon oranı yüzde 5.4 dolaylarında). Gıda alanındaki fiat artışları yüzde 11 kadar. Ekonomik büyüme yüzde yirmi civarında...
Peki bunun anlamı ne?
Şimdi bu kadar çok kazanılan bir kapitalist ekonomide, kapital sahipleri -asla ellerindekiyle yetinmeyeceklerinden- bu parayı değerlendirmek isterler. Nerede? Elbette ilk elde faiz geliri elde ederekç O halde böyle bir neoliberal kapitalist ülkede faizlerin yüksek olmasında "fayda" vardır! Peki Çin'de faiz? Nisan ayında dörtte bir oranında artırıldı. Ne kadar oldu? Yüzde 3.25!..
Peki elinde parası, nereye yatıracağını bilemeyen yeni Çinli zengin "kitle" parasını nereye yatıracak? Tabii ki gayrımenkule...
Burada da ilginç bir durum sözkonusu. Resm Çin haber ajansının Mayıs başındaki haberlerine göre, devletin yeni bir uygulaması sonucu bu yıl inşaat sektöründe borçlar, yüzde kırk küsür daha yüksek oranlarda ödenecek. Gerekçe, inşaat sektörünün "şaha" kalkması. Ama inşaat sektörünün kazancı, bu miktarın altında. Çin bu büyüme odaklı mantıkla bu işi daha ne kadar götürebilecek belli değil. Muhtemelen ABD gibi önce bir çakılacak, sonra da bugünkü modelden vaz geçecek. Ama bunun siyasi bazı sonuçları da olur elbet. Krizle birlikte Çin'de bir Yasemin devrimi mi olur, zambak devrimi mi yoksa marul devrimi mi, hep birlikte göreceğiz.