Viyana'da yayımlanan 'Streifzüge' dergisinin sunuş yazısını, sevgili Lorenz Glatz yazmış. "iyi yaşamak" konusunun sistem dahilinde yeniden nasıl pompalandığını ve sistemin "iyi yaşam"dan anladıklarının önce bir silkelenmesi gerektiğini, ancak o zaman, sahiden, yeniden, nasıl iyi yaşanabileceğinin anlaşılacağını anlatıyor ve burada güzel birşey yapıyor...
Kendini konunun tamamen dışında tutup hariçten konuşan doktorların soğukluğuyla yaklaşmıyor konuya ve bu küçük ama önemli dergiyi çıkarmanın verdiği iç rahatlığının, onun açısından "iyi yaşamak"la ilgisinden de bahsediyor.
"Doing" başlıklı yazısında John Holloway, 'Ücretli çalışmak/iş' ötesi 'yapmak' fiiliyle ilgili makalesinde, son yılların anti-kapitalist hareketlerinin 'Devrim' kavramını nasıl değiştirdiklerini anlatırken, artık devrimle iktidara gelmek düşüncesinin yerini, kapitalizmin çılgın dinamizminden bağımsızlaşmak düşüncesinin aldığını söylüyor. Ve buradan, ekonomik krizin getirdiği değişikliklere de değiniyor. Önemli bir yazı.
Sevgili Franz Schandl, "Hayatın Kendisi" başlıklı yazısında, severek yaptığı şeylerin bir listesini yapmış ve bunların onun için anlamlarını anlatmış. Çok iyi bir dili vardır. Burada şiirselliğe de övgü var elbette. Sadece sevdiği şeyleri yapmak, sevdiği şeyleri yaparak yaşamak. Sistem eleştirisi yaparken, bunu sadece teoriyle sınırlamak ve onun dışında, "kapitalist yaşam biçiminin koşturan modern vatandaşı" olarak yaşamaya devam etmek... İşte bunu reddeden pratik bir yazı. Frederike Haberman, güzel bir kelime oyunu da yapmış. 'Ecommoney' sözcüğünü icad etmiş -sevdim! Yazısının başlığı, "Ecommoney ile iyi yaşamak." Petra Ziegler, "Bizi ne engelliyor" diye soruyor ve çalışma odaklı hayatın insanı nasıl engellediğini anlatıyor. Sevgili Andreas Exner'in üç yazısı var. İlki oldukça uzun bir yazı: "Ucuzluğa çıkmış yeni değerler." Yazıyı henüz okuyamadım. Ama, Christian Felber'in yeni kitabını eleştiriyor. Kitap, 'Toplumun iyiliği ekonomisi' gibi bir ad taşıyor ve "karlılık" falan gibi kapitalist "değerler"i optimize ederek toplumu düzeltmeyi umuyor! (Kitabı okumadım, Andreas'ın yazısına bakarak söylüyorum) Diğer yazısına "Demonetize it!" başlığını koymuş ve Sol'un eski alternatiflerinin nasıl iflas ettiğine değiniyor. bu kısa yazı, kitap eleştirisinin bir devamı. Üçüncü kısa yazısı, "Fukushima atom reaktörü, kapitalizmdir" ana fikrini işliyor. Sevgili Maria Wölfingseder'in "Hamaktan kalkıp sözleşmeli memurluk koltuğuna mı oturmak?" (diye çevrilebilecek) başlıklı yazısı, kapitalist çalışma biçimine alternatif arayan yeni küçük hareketlerden biri örneğinde bunların nasıl bozulabileceğine dikkat çekiyor. Aynı zamanda derginin başyazısını yazan sevgili Lorenz Glatz, "Keyfin kayıp denizi"ni, o güzel diliyle anlatıyor. Onun deyimiyle: 'İyi hayat unutulmaz.' Bu sözü hoşuma gitti. Burada biraz sonsuzluk var. Diğer yazılar, Christian Siefkes'in "İyi hayatlar üretmek", Tomasz Konicz'in "It's the system, stupid", Roger Behrens'in "Hayalsiz hayal", Markus Mohr'un "Antifaşizmden radikal caydırıcılık", Stefan Meretz'den "Kopyalamanın ve kopyalanmaktan korunmanın ekonomi-politiği" yazısının ikinci bölümü. Son yazı, Ricky Trang'dan: "İyi hayat..."