Yüce mutluluğa eişmek için 'Özgürlüğün' peşinde koşmak gerektiğini, insanın üzütü-sevinti dalgalanmalarından özgürleşmesi gerektiğini ve Asil Ruhlu İnsan olmak yolunda ilerlerken kendi doğasına sadık kalmasının öneminden bahsetmiştik. Ruhu özgür olmayanın asil ruhlu olamayacağını vurgulayarak konuya devam edeceğiz. Evcilleştirilmiş insanlar mı olacağız, yoksa Özgürleşmiş Asil Ruhlu İnsanlar mı?
Ruhu; zenginliğin, ünün ve zevkin kısıtlayıcı etkilerinden nasıl kurtaracağız? Onu asil duygularla nasıl yıkayıp arındıracağız ve 'Yüce mutluluk' tanımına doğru ilerlerken, daha yüksekte, ortak bir alanda kalıp oradan konuşmayı nasıl sağlayacağız? Konuya değişik açılardan devam ediyoruz. Amaç, bu konuda yeni bir kültür ve insanların birbirini tanıdığı yeni bir atmosfer oluşturmak...
(yazı hazırlık aşamasında)