Tim Hetherington, Misrata'da öldü, anıyoruz... |
Irak savaşında çok tekrarlanan bir klişe vardı, "Sadece havadan bombalamakla savaş kazanılmaz" denirdi. Şimdi aynı sözleri yeniden duyuyoruz.
Oraya asker çıkartmak kuşkusuz önemli tepki uyandıracaktır ve tepkiler haklı da olacaktır. Kaddafi, uluslararası alanda daha çok destek bulacaktır ve Libya'daki savaş kangrene dönüşecektir. Orada da demokrasi istikametinde adımların atılması ve Kaddafi tipi diktatörlerin alaşağı edilmesi elbette desteklenmelidir -ama oralara asker gönderecek kadar işin içine girmek, Libya'nın iç işlerine müdahale anlamına gelir. Yarın öbürgün Kuzey-Afrikalı askerlerin Avrupa'ya asker çıkarması istenebilir mi?
(Şimdi kulağa çok "imkansız" geliyor değil mi?!.. Olmaz olmaz demeyin!)
Böyle soruların genel yanıtı 'Hayır' olmak zorunda. Öyleyse sağa-sola asker göndermek konularında bu kadar rahat olmanın lüzumu yok demektir.
Galiba -benim gözüme ilişen- en dobra yorum, İtalyan La Repubblica gazetesinden...
Gazete, Avrupa'nın ortak bir dış politika kurmaktaki büyük başarısızlığına dikkat çektikten sonra, Libya'ya müdahalenin aslında insani falan olmayıp siyasi ve ekonomik bir müdahale olacağını söyleyip, askeri müdahaleye karşı çıkıyor (21 Nisan 2011).
Kaddafi'nin keskin nişancılarının dürbünlü tüfekler ve roketatarlarla "iş" başında olduğu Libya, daha şimdiden fena halde Yugoslavya'ya benzemeye başladı. Vanity Fair'in foto muhabiri Tim Hetherington ve Getty Images'dan Chris Hondros'un saklandıkları duvara bir havan mermisi düşüp ikisini de öldürdü. Hani şu, omuzda taşınabilen küçük havanlardan biri... İki ödüllü gazeteciyi öldürdüler. Çok üzücü bir durum. Ama tehlikeye rağmen oradan doğrudan haber yapmak çok önemli.