Para, Bizans'ta çok önemsenen bir şeymiş. Ekonominin her alanında, kamusal işlerde ve yurt dışı ile ticarette para kullanılıyormuş.
Bizans parası, Anadolu üzerindeki hakimiyetin yitirilmesi ve özellikle korsanların talanı nedeniyle hızla önem kaybetmiş. Fakat 'Solidus'un, Türklerin Anadolu'ya gelişinden önce çöktüğü ve onun yerine 700'lü yıllardan itibaren yeni para 'Dinar'ın kullanılmaya başladığı biliniyor. Türklerin gelmesiyle birlikte, Dinar'ın iyice önemsizleştiği anlaşılıyor.
İslam Dünyasında 7'inci yüzyıldan itibaren 12'inci yüzyıla kadar hızlı bir para trafiği gözleniyor. Kullandıkları başarılı para biriminin adı da 'Dinar'. Bizanslıların kendi paralarına da bu adı vermesinin nedeni buradan geliyor olmalı. İlginç olan, Roma devrinin kapanıp İslam devrinin açıldığını, para trafiğinden de izleyebilmek. Tabii o dönemde kullanılan para cinslerini, bugünkü para sistemi ile karıştırmamak gerekiyor. İkisi arasında, “ayrıntıda gizli” büyük fark var!.. 17'inci yüzyıl başında yaygın kağıt para kullanımı sonucu ilk kez 1817'de İngiltere tarafından altın standardının konduğunu, Alman-Fransız savaşından çıkan Prusya'nın, 1871'de altın standardını kabul ettiğini, onlara ABD'nin de 1900 yılında katıldığını söyleyelim. Böylece, kapitalizmin merkez ülkelerini de saymış olduk!.. Bunun anlamı şu. Yirminci yüzyılın ilk yılının öncesine kadar dünyada, herkesin uyduğu/kabullendiği, standart tek bir altın para birimi bile yokmuş!..
Yani altın para birimleri arasında bile bir konvertibilite bulunmamaktaymış!..
Bu son derece önemli... Çünkü daha sonra konvertibilite ile birlikte dünya çapında hızlı bir tektipleşme başladı... Ama bu başka bir hikaye!..