Türkiye'de yeni bir gençlik hareketi ortaya çıktı. Ankara'da 'Başkaldırıyoruz' sloganıyla polisle çatıştıkları, bugünkü gazetelerin baş sayfalarında yer alıyordu. Öğrencilerden birkısmının, sadece yumurta atmakla yetinmeyecekleri belliydi. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren Solcuların devrimci hallerine özenerek yükselmeye başlayıp AKP iktidarında toptan AKP'li olan kravatlı İslamcıların "Türbana özgürlük" türünden "özgürlükçü!" eski mes-lastikleri dama atıldı.
("Pabucu dama atılmak" sözü bir Ahi deyimidir. Hace Nasreddin'in kulakları çınlasın!)
Sonunda herşey özüne döndü. Yumurta atan talebelere karşı utanmasa kurşun sıkabilecek "Türbana özgürlükçü" neoliberal bir zihniyet iktidarda, tam bir klasik Sağ dille konuşuyor. Bu zihniyetin taraftarı köşe yazarları, daha geçen güne kadar, (mesela biri benim gözümün içine bakarak!) "Asıl solcu biziz" diyebiliyorlardı...
Gençlik hareketinin geçici bir şey olduğunu düşünen eski Solcu yeni Sağcı/Liberaller (veya eski İslamcı yeni Sağcı/Liberolar), gençlerin zorla da olsa sakinleştirilebileceklerini düşünüyorlarsa fena halde yanılıyorlar.
Bu daha bir başlangıç.
1971 darbesine kadarki dönemde Türk Solunun ne kadar sığ ve teori yoksunu olduğunu ama inançlı ve idealist olduğunu hatırlayın. 1971'den sonra bunun hızla nasıl geliştiği malum. Şimdi gençlik hareketi, öyle bir süreç yaşıyor. Kuşkusuz daha rafine hale geleceklerdir. Mesela 68'li, 78'li eski öğrenci hareketleriyle kıyaslandığında oldukça yeni ve özgün yanları var. Bir kere bu hareket mutlaka Sol değil. Daha çok, Sol-Sağ ötesi özgürlükçü bir hareket.
Yeni Gençlik Hareketinin başlangıç tarihi, 2008 Ekonomik krizi. Her zaman olduğu gibi Türkiye'ye gecikmeli gelmiştir. Dünyadaki örnekleri, giderek rafine olan bir çizgide ilerliyorlar. Ve yeni hareketler, eskisi gibi merkezi örgütlenmeler değiller. WikiLeaks destekçisi 'İnternet Partizanları' gibi ağlar şeklinde örgütleniyorlar, belli önderleri falan yok. Yani örgüt odaklı operasyonel güvenlik kuvvetleri için zor bir durum. Üstelik kendi aralarında çok yoğun ve kontrolü zor bir iletişimleri var. WikiLeaks gibi grupların, devletlerin en mahrem alanlarına kadar sızabildikleri bir yana, herkese ulaşabilen teknolojileri çok iyi kullanıyorlar.
(Sivillerin gücüne yepyeni bir örnek: Satürn halkalarında son on gündür olağanüstü değişiklikler oluyor, benzeri Jüpiter lekeleri için de geçerli. Ve bu değişiklikleri, NASA ve diğer dev teleskoplar değil, amatör astronomlar keşfetti -hem de o pahalı aletlere dışarıdan sızarak ve kendi kısıtlı imkanlarını kullanarak!)
Gençlik hareketinin radikalleri, eskisi gibi Sosyalist Solcular değil, Anarşistler. Bu çok önemli. (Anarşistlerle Sosyalistlerin farkı konusunda burada ayrıntıya girmeye gerek yok.)
Son on günün olayları, Anarşistlerin kendi aralarında toparlanarak, yeni bir enternasyonal kurdukları izlenimi uyandırıyor. Noel hediyesi olarak Alman Şansölyesi Merkel'e, Fransız Cumhurbaşkanı Sarkozy'ye ve İtalyan Başbakanı Berlusconi'ye Atina'dan bombalı mektuplar gönderdiler. Roma'daki Şili ve İsviçre Büyükelçiliklerine de "hediye" paketleri gitti! Birçok Büyükelçiliği arayıp bomba ihbarında bulundular. Ama bu ihbarlardan sadece birinde, ABD'nin Vatikan Büyükelçiliğinde gerçekten de bir bomba tesadüfen bulundu ve patlamadan etkisiz hale getirildi.
Anarşist hareket, Şili, İsviçre ve Yunanistan'da da profl kazanıyor. En güçlü olduğu yer İtalya. 'Federazione Anarchica Informale' (FAI), Roma'da -patlamayan!- bombaların arkasındaki örgüt olduğunu ilan etti. Grupla ilişkili olarak İsviçre'de hapiste yatan üç tutuklu, kendilerine 'Ekolojik teröristler' diyor. Sloganları şu: "Harekete geçiyoruz, çünkü dünyamız ölüyor."
Anarşistlerin ses getiren diğer olayı, 2009'da Santiago-Şili'den gelmişti. Mart ayında bir anarşist, kendi yaptığı bombanın dozunu tutturamayınca bomba patlamış, hayatını kaybetmişti. (Bkz. Der Spiegel, 3.1.2011)
(Dikkat ettiyseniz burada, kan dökmek konusunda oldukça beceriksiz bombacı sevimli gençlerden bahsediyoruz! Ve onların bombalardan vazgeçmelerini umuyoruz!)
Avrupalı liderlere bombalı mektup gönderen grup, 'Lambros Fountas Hücresi', Anarşistlerin yeni ikonunun adını taşıyor. 35 yaşında hayatını yitiren Atinalı anarşist, şehrin zengin elitleri içinde yaşamış, sonradan anarşist olmuş biri.
İtalyan Anarşistlerinin en tanınmış örgütü FAI, ilk kez 2003'de sesini duyurup, 2009'da devlete kerşı 24 bombalı eylem yapmış.
Genç anarşistlerin fikirleri iyi hoş da, böyle arkaik bombalı eylemlere dönüş yapmaları kötü...
Bombalarının "tesadüfen" bir türlü patlamamasından ders çıkarıp, kansız eylem biçimleri geliştirirlerse çok daha başarılı olabilirlermiş, çok daha sevilirlermiş gibi sanki!..