Muharip Amerikan güçleri geçen haftalarda (Ağustos ortasında) Irak'tan ayrıldılar. Demek ki ülkenin kurtuluşunun askeri kısmı sona erdi. Irak şimdi bir demokrasi ve enternasyonal dünyaya entegre edilecek. Konunun yeni rejisörleri, eski malum tanıdıklar!
Amerikan askerlerinin Irak'tan çekilmesi, geçen haftaların en önemli gündem konusuydu. Ama Irak-Operasyonunun askeri boyutu bir yana: Son yıllarda orada olanlar neydi? Ülkenin kurumları, ekonomisi ve halkına ne oldu?
Bu soruların yanıtı, Amerikan Savunma Bakanlığının bir strateji belgesinde yer alıyor ve dokümanda Irak'ın demokrasi istikametinde attığı adımlar da anlatılıyor.
"Kitle imha silahları" konusu hızla gündemden düşmüştü. Ve böylece hiç zaman kaybetmeden, operasyonun temel konularına/alanlarına yoğunlaşılabilirdi: Batılıların anladığı anlamda "güvenliğin ve istikrarın kurulması." Pentagon'un Güvenlik Belgesi, Batı tarafından Irak'ta harekete geçirilen sürece ışık tutuyor. Olanları, üç örnek üzerinden ele alalım: Petrol, Ülkenin yeniden inşası ve Mali/Finans sistemi.
Asıl gözlerin, Petrol kaynaklarının güvenliği ve işeltilmesi üzerine çevrildiği, kimseyi şaşırtmayacaktır. Muharip birlikler geri çekilseler de, onlardan geriye, petrol endüstrisini korumak üzere kurulmuş dev bir polis örgütü var: Petrol Polisi (Oil Police). Bunlar, petrol altyapısını korumaktan sorumlular. Korudukları yerlere petrol sahaları, rafineriler, petrol taşımacılığı ve petrolün satıldığı yerler de dahil. Toplam 30 bin kişilik 47 Polis taburu, Irak petrolünü korumakla görevli. Ek olarak on bin polis daha işe alınacak, çünkü önümüzdeki yıllarda üretim, projeye uygun olarak sürekli artırılacak. Yeni demokratik hükümet, uluslararası petrol şirketleriyle görüşmeleri çoktan başlattı. Yani, Irak petrol rezervinin satışı garantilenmiş durumda. Ganimet, Pentagon raporlarında ayrıntılarıyla analiz edilmiş durumda.
Başka bir süreç de, ABD tarafından başlatılmış birçok reform konusu. Irak Hükümeti, kendi başına, Amerikalıların siyasi mimarisine henüz tam anlamıyla nüfuz edememiş ve Amerikalılardan ince ayar alıyorlar. Bu kunu hakkında çalışan kurumun adı 'Amerikan Uluslararası Gelişme Ajansı' USAID (United States Agency for International Development).
Bu kurum, Irak'ta bulunan birçok NGO ile birlikte reform sürecini koordine ediyor ve bu konuda tüm hükümet birimleri ve bakanlıkların içine kadar uzanıyor. USAID'in çalışmaları, Irak makamlarının 'Antlaşma ve Satın alma kurumlarının çalışmalarına odaklanmış durumda. Ülkenin yeniden inşası için anahtar konumdaki kurumlar bunlar. Amerikan kurumları, Irak'ın uluslararası arenada üzerine düşen rolü oynayabilmesi için, kanun taslaklarının hazırlanması konusunda da destek sunuyorlar elbette.
Bunun ötesinde Irak ekonomisi, Amerikan çalışmalarında merkezi rol oynuyor. Tüm para ve bankacılık işlemleri Amerikan kurumlarının ve Dünya Bankası'nın yönetimine devredildi. Şu anda ülkenin iki özel bankası, bu kurumlar tarafından yönetilmek üzere yeniden yapılandırıldı. Bu işlemde IMF önemli bir rol oynuyor, Irak merkez bankasıyla, durumun uluslararası finans sistemine eklemlenmesine çalışıyor.
Koalisyon ülkeleri, Irak'ta olanlardan memnun olabilirler. Petrol üretimi plana uygun işliyor, inşaat işleri de uluslar arası firmaların kasalarını dolduruyor, Irak Dinarı uluslararası kapital ve faiz sisteminin bir parçası haline getirildi, kur da Amerikan Dolarına endekslendi.
Irak, askeri bakımdan, siyasi ve ekonomik bakımdan dürülüp halledildi. Batı, artık bir sonraki meydan okumaya yönelebilir.