Eylül 2010 ortasından beri özellikle İrlanda sinyal veriyor. İrlanda 21 Eylül'de para piyasasından sekiz yıllığına yüzde altı küsür faizle birbuçuk milyar Euro borç aldı. Bu faiz oranı, daha Haziran ayında 4.7 idi. İrlanda, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında en yüksek cari açığa sahip ülke -Yunanistan bile daha iyi durumda.
AB'nin onyıllarca akıttığı mali yardım sayesinde İrlanda, refah seviyesi en yüksek ülkelerden biri haline gelmişti. Para bolluğu, gayrimenkul piyasasının hiç olmadık ölçülerde şişmesine neden oldu. Durum öyle bir hal almıştı ki, devletin topladığı vergilerin üçte bir kadarı gayrımenkul piyasasından geliyordu. İrlanda o zamanlardan beri büyük baskı altında. Tüm büyük bankalar bir şekilde devletleştirilmiş durumda ve devlet, tüm çürük kredilerin dolaylı garantörü! Ama bütün bunlar, durumu kurtarmaya yetmedi. ABD'de ve dünyanın başka yapılan hata burada da tekrarlandı. Standard and Poor's'un hesaplarına göre, bankaları kurtarmak için İrlanda devletinin 90 milyar Dolara ihtiyacı var. İrlanda ekonomisinin üçte biri demek olan bu miktar, işsizlik oranının yüzde 14 olduğu bir yerde ne kadar işe yarar, onu kimse bilmiyor. İtalyan gazetesi Il Sole 24 Ore, "Henüz krizden kurtulamamış Yunanistan, çifte dip yapmak tehlikesi, İspanya'yı ve Portekiz'i, ardından İtalya'yı da tehdit ediyor" diye yazdı (tıklayınız).
Henüz kimsenin üzerinde durmadığı diğer ülke Romanya.
Başbakan Emil Boc, Eylül başında beş bakanını görevden alarak dikkatleri ülkesine çekmişti. Eylül ortasında mecliste bir konuşma yapıp, "Üzgünüm, Romanya'ya kimse kredi vermek istemiyor, para bulamıyoruz" dedi. Ülke, ödemelerini yapamayacak duruma gelmek üzere. Büyük tantanayla 2007'nin ilk saatlerinde AB'ye alınan ülke ondokuz ay içinde iki kere iflasın eşiğine geldi. Kredi bulmak sorunlarıyla buğuşan ülke, daha 2009'da AB'den yardım isteyip, ImF'nin kredi konusunda ikna edilmesini istedi. Kredi alıp alamayacağı belli değil. Romanya'nın prestijli gazetesi Adevarul'un haberine bakılacak olursa, Cumhurbaşkanı Traian Basescu Meclis'te bir konuşma yapıp, 2011'de mutlaka birkaç milyar Dolarlık kredi almak zorunda olduklarını söylemiş. Gazetenin yorumu ilginç. "Bu haber bile, devlet kurumlarının sorunları kendi başlarına çözmekten aciz olduklarını gösteriyor" diyor. Gazete, konjonktürün daha iyi bir geleceğe işaret etmediği gerçeği de gözönünde bulundurulduğunda, yeni bir IMF kredisinin, yatırımları başlamadan sonlandıracağı, iyileşme ihtimalini ortadan kaldırabileceğini savunan bir yorum yayımladı (tıklayınız). İrlanda ve Romanya'yı yakından izlemekte fayda var.