Kuralları kendi cibiliyetine uyduramayanlar

Bugün, bir zamanlar "Alışırsınız alışırsınız" diye başlayan, "her kuralı kendi cibiliyetine uydurmak" zihniyetinin gençliğe sirayet etmiş cinsine ve ona karşı tavrın "pratiği"ne denk geldim... 
   Müdavimi olduğum Cafelerden birinde bazı kurallar var. Mesela denize bakan masalarda tavla oynamak yasak. Denize bakan masalarda insanlar, tavla şakırtısı dinlemiyor, okuyor yazıyor sohbet ediyor.
   Bir çift arka masalarda tavla oynuyordu, öndeki masalardan biri boşalınca, tavlalarını kapıp geldiler, garson da hemen başlarında bitti. 
    "Eğer tavla oynamak istiyorsanız lütfen arka masalara geçin efendim. Bu masalarda lütfen tavla oynamayın." 
   Çiftin erkek olanı, beni çok şaşırtan bir şey söyledi: 
   "Tamam dostum, sen görevini yaptın, biri birşey derse, 'uyardım' dersin. Biz ufaktan oynayacağız."
   "Ama efendim, burada tavlaya izin vermiyoruz." 
   Genç, "Tamam!" deyip tavlayı açtı ve kızla tavla oynamaya başladılar. 
   Bir dakika sonra başka bir garson geldi, aynı şeyleri söyledi, genç adam, tüm kibarlığıyla, "Tamam, uyarınız için teşekkür ederim" diyor, "şimdi bitecek zaten" deyip oyuna devam ediyor. 
   Cafe'nin sahibi geldi. 
   "Efendim, bu kahve 25 yıl önce açıldı ve o zamandan beri bu masalarda kimse tavla oynamadı. İlkemiz, bu masaları burada sakinliğin tadını çıkarmak isteyenlere ayırmak." 
   Genç, hâlâ, kibarca itiraz ediyor, yasağı "mantıksız" buluyordu. 
   Olay yan masamda yaşandığından, ben okuduğum kitaptan başımı kaldırıp gence, "Buraya yirmi yıldır gelirim, bu masalarda tavla oynandığını hiç görmedim" dedim. 
   Kız bana dönüp, "Saçma ama" dedi. Ben de, "Saçma maçma, buranın ilkesi böyle" dedim. 
   Cafe'nin sahibi masadaki açık tavlayı kapatıp aldı ve uzaklaştı.
   Çiftin tepkisi, tam umduğum gibiydi.
   "Terbiyesizlik bu" dedi genç adam. Dünyaya sadece kendi egoist perspektifinden bakıp bu yolda her kuralı kendine uydurmaya alışmış, diğer insanları ve ilkeleri takmayan insan türünün sefaleti.
   Kız , "Hesabı ödeyip gitsek mi?" dedi. 
   Neyse kuzu kuzu gittiler, umarım bir daha gelmezler.