2017 Ekim ayı sonunda Konstantiniye notları on yaşına bastı. Blog yazmak, aslında 2008 yılında başlayacağını hissettiğim büyük değişime bir ölçüde eşlik etmeyi amaçlıyordu ve çeşitli ilgi alanlarım hakkında birşeyler yazmak ihtiyacından doğdu. Açıkçası bu konuda dostlarımın destekleyici teşvikleri de ileriki aşamada blogu sürdürmemi sağladı. Beni ısrarla takip eden bütün okurlarıma ve dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Blog Türkçe olmasına rağmen yurt dışında da ilgi çekti. Mesela bin yıllık soylu bir aileden gelen edebiyat blogeri sevgili Gesine von Prittwitz, daha sonra iletişimci sevgili Prof. Dr. Özgür Uçkan, sosyolog sevgili Prof. Dr. Christine Huth-Hildebrandt blogun Türkiye dışında da tanınmasını sağladılar. Onlara özellikle teşekkür ediyorum. Uçkan'ı malesef iki yıl önce kaybettik, Türkiye'nin bu önemi iletişimcisini ve sağduyulu güleryüzlü değerini saygıyla anıyorum. Konstantiniye notları, Alman Deutsche Welle radyosunun dünya çapında yaptığı "En iyi bloglar" araştırmasının sonucu olarak Türkiye'de "en iyi on blog" Listesinde yer aldı...
Konstantiniye notları bundan sonraki dönemde, hakkında yapılan "özellikle tarih konusundaki yazıları ile dikkat çekiyor" değerlendirmesine sadık kalarak, bu alana ve kültürel konulara daha çok yer verecek. Geleceğe yönelik sosyo-ekonomi yazılarını, kendi alanında uzman Avrupalı dostlarımın yazmasından yanayım ve bu konuda bana bazı olumlu dönüşler oldu...
Türkiye'de tanıdığım sahici yazarlar arasında blog yazmaya olumlu bakan pek yok, ama Konstantiniye notları'nı okuyan dostlarım hiç de az değil. Blog, esasen yüzde yetmiş oranında Türkiye'den, daha sonra sırasıyla, ABD, Rusya ve Almanya'dan okunuyor...
Herkese Selam!
Selçuk Salih