Biz, kendini radikal toplum eleştirisini yenilemeye adamış bir avuç yazar, 1980'lerin sonunda, o zamanlar Moishe Postone'nin antisemitizmin mantığı üzerine yazdığı pek tanınmayan makalesini okuduğumuzda, yazı bizi yıldırım gibi çarpmıştı. 'Değer eleştirisi' henüz işin başlangıcındaydı ve kendini, polemiklerle çatıştığımız geleneksel Maksizmin kutsal kâse koruyucularına karşı zorluklar altında savunuyordu. Ve birden, bize çok benzer şekilde düşünen biri çıkmıştı ortaya. Antisemitizmin, fetişist bir antikapitalizm türü olarak analizi, tamamen yeni, yol gösterici bir anlayıştı. Ama bundan ibaret de değildi. Onun ardındaki, Marksist teoriyi okuma biçimi, eleştirinin toplumsal ilişkilerde 'iş' ve 'değer'i merkez/esas alması, bizim geliştirdiğimiz teorinin, toplumsal eleştirinin tıkandığı ve çıkmaz sokağa girdiği konuda, tam da çekirdeğine/nüvesine uyuyordu. Marksist teorinin yeni yorumu konusunda birinin daha, çok benzeyen bir yol seçtiğini öğrenmenin sevinçli sürprizi, bizzat tanışmamıza ve onun ne kadar takdire şayan biri olduğunu öğreninceye kadar aradan birkaç yıl geçmesine rağmen, benim Moishe Postone ile yakınlığımı belirledi.
Beni bundan hiç de az olmamak koşuluyla etkileyip şekillendiren, daha sonra, temel eseri "Zaman, İş ve Toplumsal Hakimiyet" kitabının Almancaya çevrilmesi girişimine katılmak oldu; bu da, kitapta geliştirilen kavramlar ve fikir silsilesiyle yoğun bir fikir teatisine girilmeksizin gerçekleştirilemezdi. Bu tartışmanın kazanımlarından hâlâ yararlanıyorum, benim kendi kavramlarımı kesinleştirmemde bana yardım eden çok az kişiden biri oldu, hem de Moishe Postone ile aynı fikirde olmadığım yerlerde de. Postone'nin kitabının yayınlanmasının, onun teorik yaklaşımının Alman Solunda kapsamlı ve derin bir şekilde anlaşılmasına çok az katkıda bulunması, bizim için bir hayal kırıklığıydı elbette. Burada (Almanya'da), esas olarak antisemitizme fetişizm eleştirisi üzerinden yeni bir bakışın müellifi olarak benimsendi. Bu tamamen doğruydu, ama onun kapitalizmi eleştiren teorisinden sökülüp çıkarılarak benimsenmişti. Topluma uyarlamanın bu şekli, 'iş'in aracılığına dayandığından ve belli bir hedefe yönelmiş tarihî-spesifik bir dinamiğe tâbi, kaçış noktası da bu aracılık türünün iptali olduğundan, bu bakış, Alman Solu ve özellikle onun akademik temsilcileri için, yedi mühürlü (anlaşılması imkansız) bir kitap olarak kaldı. Bu da, Moishe Postone'nin kitabına yöneltilen, bütünüyle anlayışsızlığa ve mukavemete işaret eden az sayıda eleştiriden anlaşılabiliyordu.
Başka ülkelerde, mesela Brazilya'da ve Fransa'da farklıydı, belki de oralarda yayınlanan Krisis metinleriyle yaşanan 'değer eleştirisi' tartışmaları daha önce yapıldığından, söylem oralarda vardı. Bu da bazı kapıları açtı. Buna rağmen, Almanca tartışmalarda tuhaf bir şekilde kestirmeden benimsenmesi, can sıkıcı bir durum olarak kaldı. Onu genişletmek ve Moishe Postone'nin teorik yaklaşımının hakkının burada da verilmesini sağlamak, gerçekleştirilmesi gereken bir görev. Aramızda bazı konularda teorik farklılıkların olmasının bir önemi yok burada -özellikle bizim kriz teorisi üzerinden, kapitalizmin hedef gözeten dinamiğiyle ilgili yorumlarımızla hiç barışamamıştı. Bizim yollarımız, Krisis'in ve Moishe Postone'nin yolu asla bir ve aynı olmadı, ama bir çok bakımdan paralel ilerliyorlardı ve sık sık kesişip buluştular. Ve bu kişisel olarak da böyleydi. Moishe Postone ile bir yol arkadaşını yitirdik. Ölümü beni ve bizi yasa boğdu.
Norbert Trenkle (Krisis Grubu)
24 Mart 2018, Nürnberg