Nazım Hikmet ve İstanbullu Friedrich Schrader’in “Şeyh Bedrettin” yazısı 1918


“Sıcaktı.
Sıcak.
Sapı kanlı, demiri kör bir bıçaktı sıcak.”
Nazım Hikmet böyle güçlü bir dil kullanır “Şeyh Bedrettin Destanı”nda, onu şarkılaştıran Cem Karaca da çok güzel söyler…
   Şair, Şeyh Bedrettin’in tarihteki varlığını nasıl öğrendi?
   “Vorwärts” gazetesinde çıkan bir yazıdan olabilir…
   Sosyalist Friedrich Schrader, İstanbul’da 1908’de arkadaşlarıyla Almanca “Osmanischer Lloyd gazetesini yayımlamaya başladığında 43 yaşındaydı ve 1891’den beri Bebek’deki Robert Kolej’de Almanca öğretmeni olarak çalışıyordu ve çeşitli Alman gazetelerinin İstanbul muhabirliğini de yapıyor, (bugün hâlâ yayımlanan) zamanın ünlü Sosyalist gazetesi Vorwärts’e “İştirakî” takma adıyla (Osmanlı döneminde eski Türkçe “Sosyalist” anlamına geliyor) fikir yazıları, dönemin önemli sosyalist önderi Karl Kautsky’ye mektuplar gönderiyordu.
   Schrader, zamanın Türk sanatçıları ve yazarlarıyla da tanıştığından, onları Almanya’da tanıtıyor, eserlerini Almancaya kazandırıyordu; mesela Şinasi’yi, Namık Kemal’i, Halide Edip’i Dünyaya o tanıttı.
   1918’de Cihan Harbi sona erince Osmanische Lloyd da İngiliz İşgal kuvvetleri tarafından yasaklandı, Schrader ve şehirde yaşayan birçok Alman sınırdışı edildi, Ukrayna üzerinden Berlin’e döndü, sosyalist ideallere bağlı kaldı ve 1922’de orada hayata veda etti. (Edebî yazıları 2015’de Türkçe yayımlanmıştır)
   Schrader, “İştirakî” takma adıyla Vorwärts’in kültür ekine “Müslüman Komüstler” başlıklı bir yazı yazmıştı ve ilk kez Avrupa’da Sol bir gazete ile, Şeyh Bedrettin ve Börklüce Mustafa tanıtılmıştı.
   Nazım Hikmet Almanca da biliyordu ve 1917-18 yıllarında Heybeliada’daki deniz lisesine devam etmişti. Aynı dönemde Schrader’in büyük oğlu da Türkiye’de büyüdüğü ve anadili gibi Türkçe konuştuğundan, okul komutanı Kurt Böcking’in tercüman olarak görevlendirilmişti.
   Sol fikirlere açık Nazım Hikmet’in, Vorwärts’in ekinde yayımlanmış yazıyı okuma ihtimali yüksek. Schrader’in yazısında, Şeyh Bedrettin’in düşüncelerine ve hikayesine yer veriliyordu.
   Nazım Hikmet “Şeyh Bedrettin Destanı”nı 1932’de kapatıldığı Bursa Cezaevi’nde yazdı ve bu konuda sadece, “Bedrettin hakkında bir yazı okumuştum” demişti, -o yazı muhtemelen İstanbullu/Berlinli sosyalist “iştirakî”nin yani Friedrich Schrader’in yazısıydı.

Bkz:
Friedrich Schrader, 
“Istanbul, 100 yıl öncesine bir bakış.”
Remzi Kitabevi 2015

Nazım Hikmet
“Bütün Şiirleri”
Yapı Kredi Yayınları 2007

Vecihi Timuroğlu
“Şeyh Bedrettin, Varidat”
Türkiye Yazıları 1979

Michel Balivet
“Şeyh Bedrettin, Tasavvuf ve İsyan”
Alfa Yayınları 1995