Türkiye gündeminin dışında, dünyadan taşan hoşluklar!
İşte bu bazen şiddetle gerekiyor...
Eh Türkiye'nin dışında Erdoğan'sız/Baykal'sız kocaman bir dünya var. Birçok konu da Türkiye'den göründüğü gibi olmasa gerek!..
Dergilerde kısa bir gezinti iyidir!..
• Mesela İran'da Ahmedinecad'ın hileyle seçilmesini İranlı'lar affetmiyor. Muhalefet genişledikçe ortaya, son olayların bastırılmasıyla ilgili yeni bilgiler saçılmış durumda. İran'daki muhalefetin bastırılmasında Rusya'nın gizli rolü İranlıların bildiği bir şey. Şimdi dünya da öğreniyor. İran'da eskiden beri bir Anti-Amerikanizm yaygındır malum. Şimdi bu düşmanlığın yeni bir Anti-Rusizme evrildiği gerçeğini İranlı yazar R. Tousi'nin Open Democracy'ye yazdığı yazıdan da öğreniyoruz (tıklayınız). Rusların yeni bir teknik yardımıyla, İran'ın dış dünyayla iletişimin önemli ölçüde zorlaştırıldığı ve İran muhalefetinin gösterilerinin Ruslar sayesinde ezildiğini yazan Tousi, İran'da büyük bir Rus düşmanlığının yayılmakta olduğundan bahsediyor.
• Berlin Duvarı'nın yıkılışı yirminci yılı kutlamaları, Avrupa'nın en çok konuşulan baş konusu. Bunun sadece Türkiye için değil, bütün dünya için önemi var. Berlin Duvarı'nın, bir Doğu Alman Komünist Partisi (SED) fonksiyonerinin verilen karar ve talimatları yanlış anlaması sayesinde yıkıldığını -artık- herkes bilmeli mesela. Geçenlerde Joschka Fischer'in Radikal'de de yayımlanan bir yazısında, bu ayrıntıya değiniliyordu (tıklayınız). Berlin Duvarı'nın yıkılışı hakkında Le Monde'da Vaclav Havel'in bir 'Köşe yazısı' (Kolumne/column) var (tıklayınız).
• Ekonomik Kriz tartışmaları aynen devam ediyor ve iyimserler azınlıkta. Türkiye'de de konuya dikkatli bir yaklaşımın hakim olması kuşkusuz çok olumlu. Türkiye'nin krizden -tahminlerden- daha az etkilendiği türünden iyimser bir romüs/romülüs/kümülüs bulutu üstünde uçmak istiyorum!.. Gerçi bir yıl içinde 2008 krizini aratacak bir çarpılmanın yaşanacağını artık herkes söylüyor, nedeni de belli: Yeni balonlar ve baloncuklar... (hangisini saysak ki!) Ama umalım da kriz Türkiye'yi (ve tabii Almanya'yı) fazla etkilemesin.
(Yeter ki yeni döneme ve onun yeni kalitelerine geçişin zorunluluğu anlaşılsın ve ona göre hareket edilsin...)
• Pakistan, dünya basında daha çok darbe tehlikesi ve El Kaide hikayesiyle gündeme geledursun, bazı hoşluklar da taa buralardan duyulabiliyor. Mesela Paki gazetesi Dawn, -İngilizce yazan- Hintli yazar Arundhati Roy'un, Hindistan'daki Maoist gerillaları "kararlılıkla!" desteklemeye başladığını yazdı (tıklayınız). Örgüt, Hindistan devletine karşı büyük bir saldırı başlatmaya hazırlanıyor. Buradaki asıl güzellik, Roy'un Maoist gerillaları destekleme nedeni. Gerillalar, Hindistan'ın en yoksul, eski geleneklere göre yaşayan ve eğitimsiz bir halkının kutsal davasına sahip çıkıyorlar. Büyük bir Hint firması, onların kutsal dağında kıymetli maden bulmuş, hemen talan etmek istiyor! Maocular da buna karşı çıkıyor.
(Yoldaşlara bin selam!.. Ama tüfekleri sırf gösteriş için kullanıp kimseyi öldürmeseler çok iyi olur!..) Pakistan'ın süper dergisi Frontline da Maoist gerillaların saldırı hazırlıklarına geniş yer ayırmış (tıklayınız). Çevre ve atmosfer katili ÇKP ne diyor acaba bu çevreci Maoculara?!..
• Finlandiya'ta çok "tatlı!" (süß!/sweet!) bir tartışma hüküm sürüyormuş! Finlandiyalılar, ülkenin herşeyiyle Nokia firmasına biraz fazla bağımlı olduğunu düşünüyorlarmış!.. Ünlü Fin gazetesi Kaleva bunu tartışmaya açmış... Nokia da sallanıyor olabilir mi?!.. (tıklayınız) Nokia'nın altıbine yakın işçi çıkardığına dair haberler geliyor... E bu korkutmuş olmalı!..