Kapitalizm, bizim doğduğumuzda vardı, belki dünyadan ayrıldığımızda da varlığını sürdürecek -ama nasıl? Bugünkü gibi olmayacağı, önemli ölçüde değişeceğini var sayabiliriz. Bu değeşiklikleri neden biz yapmayalım?
Böyle iddialı sorular sormadan önce, kapitalizmi çok iyi tanıyıp anlamamız gerekiyor.
Eskiden "Kapitalizm" sözcüğü kullanıldı mı, akla hemen Sosyalistler ve Solcular gelirdi. Şimdi öyle değil. 2008'de sistem krizi başladığında, Sağcı politikacılar, hatta bankerler, Türkiye'de mesela İsak Alaton da Kapitalizm'den bahsetti ve bu vesileyle Marx ve onun ünlü "Kapital"inden.
Tabii köprülerin altından çok su aktı...
Kapitalizm'den kurtulmak için artık ne Marx'ın İşçi sınıfı tarihin motoru halinde, ne de Lenin'in tarif ettiği şekilde bir Emperyalizm var. Bugünü konuşmadan önce, Kapitalizmin nasıl doğduğunu ve Orta Avrupa'da nasıl tutunup dünyaya nasıl yayılmaya başladığını incelemenin, bu fenomeni daha iyi anlamamıza yardım edeceğini düşündüm.
Kapitalizm, eski MDD'ciler tarafından, "Yarı-feodal Türkiye'de 'Milli Kapitalizm' kurmak" adı altında Sol tarafından da "ileri" birşey olarak savunuldu. Fakat kapitalizmin bugün eskisinden daha iyi anlaşıldığını söylemek istiyorum. Bence Dünya tarihi üçe ayrılır: Kapitalizm öncesi, Kapitalizm devri ve Kapitalizm sonrası devir. Şimdi galiba ikinci ile üçüncü aşama arasında bir yere doğru ilerliyoruz ve ben o aşamayı "Post-Kapitalist" aşama diye adlandırıyorum. Dünya tarihini Kapitalizme göre değerlendirme nedenim çok basit: Şimdiye dek insanların dünyadaki yaşam biçiminni -ancak "Devrim" sözcüğüyle ifade edilebilecek şekilde- bu ölçüde değiştiren başka bir toplumsal düzen olmadı. Tabii bugünkü tarih anlayışımız ve okumalarımız dahilinde.
Bu yazıda, Kapitalizmden, bir Devrim olarak bahsetmeye ve ortaya çıkışını anlatmaya çalışacağım...
(Yazı yakında burada)