Çin'e Batıdan giden Hristiyan tüccarlardan bazıları orada kalıp
koloniler kurmaya başlayınca Cizvitler, ilk misyonerlerini gönderdikleri
Çin'e yerleşmişler. Meraklı keşişler, sonunda elbette Yi Ching'i de
keşfetmişler ve bir zaman sonra onu kendi dillerine de aktarmışlar. Ne
olduğunu anlamak için, bu sistemle derinlemesine ilgilenmekle
görevlendirilen keşişler çıldırınca, hem tarikat hem de Papa, Yi Ching
ile ilgilenmeyi Hristiyan keşişlere yasaklamış!
|
Yi Ching |
Yi Ching, 64
Heksagram'dan (yani altı katmanlı Yin-Yang çizgilerinden oluşan
işaretlerden) oluşur. Bu sistemde -mesela Hristiyanlıktaki ve
Müslümanlıktaki gibi- birbirinden kesinlikle ayrı bir iyi-kötü
ayrımından çok, soyut ve birbirine zıt sayılabilecek, ama birbirini
karşılıklı etkileyen/tamamlayan özelliklerin (işaretlerin) etkileşimi
anlatılır. Asıl haliyle Yi Ching,
eril ve dişi gücün etkileşimini
inceler -incelemek ne kelime, bu konuda evrensel bir yasalar/kurallar
manzumesi sunar. Bu yasalar bütününün ana fikri, Göçebenin de yasasıdır:
Değişmeyen tek şey harekettir. Yi Ching'de aslolan, değişim/dönüşümdür.
Durağanlık yoktur. Herşey değişir ve bu değişimin, herşeyi kapsayan
belli kuralları vardır -işte bu kuralların karikatürize edilerek 64
işarete indirgenmesi, belli genellemeler üzerinden gelişmenin/değişmenin
türünü ve istikametini belirlemeye yardımcı olur. Çin düşüncesine
Göçebelerden geçmiş olan bu kadim kitap, aslında bir kitap da değildir,
çünkü baştan sona okunup biten birşey değildir. Bölümler birbirini
izlemek zorunda değildir. Her işaret değişerek, diğer 63 işaretten biri
haline gelebilir. Kitabı, sorduğunuz her soruya göre farklı/yeniden
okuyabilirsiniz. Bu da onu sonsuz kılar. Batı Dünyasının aklına bu
yüzden testir, çünkü modernizme de "ilham" veren linear düşünme
tarzından farklı bir metod kullanır.
|
Tzolkin |
Tzolkin'i incelerken, bana Yi
Ching'i hatırlatan tarafı, önce sayısal sembolizmi oldu. (Burada,
konuya aşina olmayanlar için "Sembolizm" diyoruz, ama çok somuttur
aslında) Tzolkin, yukarıda gördüğünüz gibi, 13 sayı ve 20 işaretin
kullanıldığı özgün bir matematiktir. Bizim kullandığımız 10 sayı yerine
Maya'lar 13 sayı kullanırlar ve onları 20 işaretle kombine edip, bizim
bugün kullandığımız matematikten çok daha kapsamlı ama daha basit bir
hesaplama sistemi kullanırlar.
Yi Ching'de "Progression" dediğimiz
2, 4, 8, 16, 32, 64'lük bir sayı dizini esastır. 64 temel varyasyon
bulunur. 13 ve 20 kombinasyonundan oluşan Tzolkin'de elde edilen temel
varyasyonlar 260 adettir.
İlginç olan ilk konu, hayatın temeli
sayılan DNS'i (yani DNA'yı) oluşturan nükleik asitin sadece 64
varyasyonu olmasıdır. Yi Ching'de Heksegram şekillenmeleri, DNS'in
şekillenmeleri (yani farklı canlılar oluşturmak üzere şekillenmeleri) ile benzerlik taşır.
İşte bu şekillenmelerin -yani yaratılışın- özgün bir irade tarafından
belli kombinasyonlarla yeni DNS şeklinde ifadesinin matematiği de "Tzolkin'dir" gibi görünüyor.
José Argüelles, "Bu şekilde
türlerin şekillendirilmelerinin izini sürüyoruz ve vardığımız yer, '
Evrenin
Kalbi', yani Maya'ların Hunab-Ku diye adlandırdığı
Tanrı oluyor" diyor.
Tzolkin Kodu, bu etkileşimi saptamaya yarayan bir tür kutsal matematik
gibi işliyor. Burada Tzolkin ve Yi Ching'i birbirine bağlayan nokta; Yi
Ching'in yerdeki yaşamı (hareketi) ve onun dönüşüm yasalarını ifade
etmesi, Tzolkin'in de yaşamın/yaradılışın tüm ayrıntılarıyla evrenin
bilinçli merkezi (Tanrı) arasındaki doğrudan bağı/ilişkiyi/konumu ve bunun
zaman/mekan ötesi kodunu sunuyor. İki sistemin de ortak özelliği,
dönüşümlü olmaları. Onlar, tıpkı mevsimlerin her yıl tekrarlanması gibi,
linear değil dönüşümlüler ve biz şunu biliyoruz: Her mevsim her yıl
tekrarlansa da, hiçbir mevsim, hatta hiçbir gün, bir öncekiyle aynı
değildir. Tzolkin ve Yi Ching'in anafikri de bu zaten.